Ana içeriğe atla

YEME BOZUKLUKLARI: ANOREKSİYA VE BULİMİA NERVOZA


Günümüzde estetik anlayış zayıfın güzel ve çekici olduğu yönünde bir kalıp yargıdan ibarettir. Halbuki estetik kavramı oldukça özneldir, çağa veya topluma göre değişiklik gösterir. Toplumun dayattığı "ideal" beden algısına ulaşma isteği yeme bozukluklarına neden olabilir.

Yeme bozukluklarında takıntılı şekilde egresiz yapma ve kısıtlı yeme görüldüğü gibi aşırı yiyerek kendini sakinleştirme ve ardından da suçluluk duyma görülür. Hastanın ebevenleri ile olan ilişki tarzı yeme bozukluklarında oldukça önemli bir faktördür. Bireylerin ailelerinin empati yetileri düşük, destekleyicilik kavramından uzak ve mükemmeliyetçi bir tutum içinde oldukları görülmektedir. Ayrıca yeme bozukluğuna sahip kişilerin ailelerinde aile içi çatışma, depresyon, anksiyete, alkolizm gibi problemlere daha sık rastlanmaktadır. Ailelerinde kendilerini yalnız ve reddedilmiş hisseden çocuklar, aileleri tarafından kabul görmediklerini düşünerek, bedenleri üzerinden kendilerini kanıtlama ve bu şekilde onay almaya çalışabilmektedir. Cinsiyet açısından önemli bir fark olup, kadınlarda görülme oranı erkeklere oranla on kat daha fazladır. Bazı çalışmalar yeme bozukluklarını anne ile ilişkili problemlere dayanır. Bu ilişkilendirme oldukça mantıklıdır çünkü bir çocuğun yemekle ilk tanışması anne ile olur, beslenme ihtiyacını anne karşılar ve beslenmeyi anne ile ilişkilendirir.

Anoreksiya Nervoza literatürde zayıf bedene sahip olma isteği olarak geçer. Bu hastalığa sahip bireylerde beligin bir şekilde zayıflık görülür, çarpık bir beden algısı vardır yani, aynada gördüğü ile gerçek aynı değildir. Kişi zayıflığını başarı ile ilişkilendirir ve genellikle mükemmeliyiçi karaktere  sahip olurlar. Yemek yememe ya da oldukça az yeme durumu bedeni cazlanadırma ile de ilişkilidir. Kendilerini aç bırakmak duygularından kaçmak veya kontrol altına almak için kullandıkları bir yöntemdir. Aşırı egzersiz yapma bir başka belirtidir.

Bulima Nervozada bireyler aşırı yeme ataklarının ardından yoğun bir suçluluk duyarak kendilerini kusturur ve bu şekilde kilo kontolü sağlamayı amaçlar, tercih ettikleri besinler genellikle kalorisi yüksek besinler olur. Bulima nervoza'ya sahip bireylerin görünümü normaldir, anoreksiyadaki gibi aşırı zayıflık görülmez bu sebeple çevresi tarafından anlaşılması oldukça güçtür. Kişinin özsaygısı beden ağırlığı ile ilişkilidir. Aşırı yeme atakları genellikle duygularını bastırmak için kullanılır. Bulima Nervoza hastalarının büyük bir çoğunun yaşam öykülerine bakıldığında, sorunlu ilişkiler gözlemlenmektedir. Hastalar ebeveynlerini “Mesafeli ve reddedici" olarak ifade ederler. Yeme ataklarının anne ile bütünlüğün temsili olduğu, fakat ilerleyen dönemlerde anneden ayrılma ve bireyselleşme sürecinin dışa atım ve kusma davranışları olarak kendini gösterdiği gözlemlenmiştir.

Aslında yeme bozukluğuna sahip bireylerde kilo kaygısından çok daha fazlası vardır. Kişinin bastırılmış duygularının farklı şekillerde ortaya çıkmasın bir sonucudur.

Yeme bozukluklarının tedavi süreci çok yönlü olup, ailenin tedavi sürecine katılması tedaviyi kolaylaştırıcı etki yaratır ayrıca psikiyatrist, psikolog, diyetisyen gibi farklı alanların da bir ara çalışmasını gerektirir. 



KAYNAKÇA

Toker, D. & Hocaoğlu, Ç. (2009). Yeme Bozuklukları ve Aile Yapısı: Bir Gözden Geçirme, Düşünen Adam Dergisi, 22(1-4):36-42.

Yalnızoğlu Çaka, S., Çınar, N., & Altınkaynak, S. (2018). Adolesanda Yeme Bozuklukları. Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 7(1), 203-209.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RÜYALAR BİZE NE ANLATIYOR?

"Günün birinde hekimlerin dikkatlerini düşlerin “psikolojisi”nin yanı sıra “psikopatolojisi”ne de yöneltmek zorunda kalacakları konusunda hiç kuşku yoktur." S. Freud Eski dönemde rüyalar büyücülük ve kehanetle ilişkilendirilir, geleceğe dair bilgiler verdiği verdiği düşünülürdü. Ancak günümüzde anlıyoruz ki rüyalarımız bize geceğe dair değil geçmişe dair bir şeyler anlatmaya çalışıyor ve psikolojik olarak anlamlandırılabilen inceleme alanları oluşturuyor. Uyku en basit haliyle kişinin geçici biliçsizlik hali olarak ifade edilebilir. Uyku halindeyken zihin kendini dış dünyaya kapatılır. Zihin uyumaz ancak uyku koşulları uyanıklık koşullarından daha farklıdır bu koşullar sonucu rüyalar oluşur. Günümüzde en kabul gören görüş bilinçdışımızda bastırılan düşüncelerin rüya yoluya ortaya çıktığıdır. Ancak her görüğümüz rüya bir anlam ifade etmeyebilir. Mesela korku filmi izleyip çok etkilendiyseniz bunu rüyanızda görebilirsiniz, burada anlamlar aramak yersiz olacaktır.  Peki rüyalar ...

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB)

"Ütünün fişini çekmiş miydim?", "Kapıyı kitledim mi?", "Ocağın altını açık mı bıraktım?" Bu tarz endişeleri yaşamayan yoktur. Obsesif kompulsif bozukluk'da bu endişeler şiddetli olarak yaşanır, OKB'nin bireyde hastalık olarak değerlendirilebilmesi için bu düşüncelerin kişin hayatını ele geçirmesi ve işlevselliğini etkilemesi gerekir. Örneğin OKB tanısı almış bir kişi dışarı çıkacağı zaman kapıyı kitlediğinden emin olamaz ve defalarca kapıyı kontrol etmek için geri döner, bu tekrar o kadar uzar ki gideceği bulaşamaya geç kalır ya da hiç gidemez. Obsesyon istenmeyen, rahatsız edici, gerçeklikten uzak düşünce ve görüntülerin kişinin zihninde tekrar etmesi ve bu düşünce veya imgelerin zihninden atamaması olarak tanımlanabilir. Bu düşüncelerden dolayı kişi suçluluk veya rahatsızlık hisseder, yoğun bir kaygı yaşar. Kompulsiyon ise bu rahatsız edici düşüncelerden kurtulmak için yapılan birtakım ritüeller yani tekrarlayıcı davranışlardır. Örneğin elinin pi...

KEDİLERİN İNSAN PSİKOLOJİSİ VE BEDEN SAĞLIĞINA ETKİSİ

Kedi şüphesiz ülkemizde en sevilen hayvanlardandır. Öyle ki yurtdışında İstanbul kedileriyle ünlüdür. Son yapılan araştırmalar sonucundaysa kedilerin anavatnının Anadolu olduğu keşfedildi. Gerek yaptıkları şirinliklerle gerek ilginç davranışlarıyla olsun insanlara kendini sevdirmeyi hatta yaşadıkları evin bir ferdi olmayı kolayca başarırlar. Bu zamana kadar kedi almayı düşünmediyseniz ya da şüpheleriniz varsa burada saydıklarımız karar vermenize destek olacaktır.  Peki kedilerin insan psikolojisi ve beden sağlığı üzerinde nasıl etkileri bulunur? Gelin biraz bunu konuşalım. Kediler bulundukları ortamdaki gerginliği alarak sıcak bir atmosfere çevirirler. sevildiğini anlayarak bu sevgiye karşılık verirler ve sahipleriyle duygusal bir bağ oluştururlar. " Benim annem/babam kedi sevmiyordu şimdi hepmizden çok seviyor" cümlesi hiç birimizin yabancı olmadığı bir cümle olsa gerek. Kedi sevmeyen insanlar kedilerle kısa bir süre vakit geçirdikten sonra onlarla duygusal bağ kurarlar. Hi...