Ana içeriğe atla

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB)


"Ütünün fişini çekmiş miydim?", "Kapıyı kitledim mi?", "Ocağın altını açık mı bıraktım?" Bu tarz endişeleri yaşamayan yoktur. Obsesif kompulsif bozukluk'da bu endişeler şiddetli olarak yaşanır, OKB'nin bireyde hastalık olarak değerlendirilebilmesi için bu düşüncelerin kişin hayatını ele geçirmesi ve işlevselliğini etkilemesi gerekir. Örneğin OKB tanısı almış bir kişi dışarı çıkacağı zaman kapıyı kitlediğinden emin olamaz ve defalarca kapıyı kontrol etmek için geri döner, bu tekrar o kadar uzar ki gideceği bulaşamaya geç kalır ya da hiç gidemez.

Obsesyon istenmeyen, rahatsız edici, gerçeklikten uzak düşünce ve görüntülerin kişinin zihninde tekrar etmesi ve bu düşünce veya imgelerin zihninden atamaması olarak tanımlanabilir. Bu düşüncelerden dolayı kişi suçluluk veya rahatsızlık hisseder, yoğun bir kaygı yaşar.

Kompulsiyon ise bu rahatsız edici düşüncelerden kurtulmak için yapılan birtakım ritüeller yani tekrarlayıcı davranışlardır. Örneğin elinin pis olduğu düşüncesinin zihinden uzaklaştırılmaması bir obsesyonken, bu düşünceden kurtulmak için ellerini 5 defa yıkama eylemi kompulsyon olarak nitelendirilir. Kompulsiyonlar anlık bir rahatlama sağlasa da obsesyonu besleyen davranışlandır.

OKB'de genellikle içgörü korunmuştur kişi düşündüğü düşüncelerin veya yaptığı davranışların mantık dışı olduğunun bilincindedir ancak bu durumda karşı koyamazlar.

İnsan zihni oldukça farklı işler bir şeyi ne kadar düşünmemeye çalışırsanız ya da kaçarsanız o kadar aklınıza gelecektir. Şimdi size desem ki: pembe fili düşünme. Aklınıza pembe fil geldi değil mi? İşte tam da bu sebeple obsesyonların tedavisinda maruz bırakma yöntemi kullanılır. Kişi korktuğu düşüncelerle yüzleştirilir hatta özellikle onları düşünmeye teşvik edilir ve düşünmeye vakit ayırması istenir. Düşüncenizi hatırlatan bir obje seçip (bileklik, kolye, saat, taş, figür vb.) gün içerinde onunla göz göze geldiğinizde o düşünce için vakit ayırmanız da oldukça faydalı bir yöntemdir. Maruz bırakma yöntemi hastalara başta çok zor ve rahatsız edici gelse de kısa bir süre içerisinde olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Düşünceleriniz geldiğinde onları nezaketle karşılayın, onlara yer açın. Onlar misafir edin, zamanı geldiğince kendileri kalkıp gitmek isteyecekler. Örneklendirecek olursak zihnimiz tıpkı bir otoyol gibidir, arabalarsa düşüncelerimiz onlar kendi hızında ve akışında gitmek isterler, müdahle etmeyin. Onlara izin verdiğinizde kendi akışlarında kaybolup gittiklerini göreceksiniz. Bir eylemi yapıp yamadığınızdan emin olamıyorsanız geri gönüp defalarca kontrol etmek yerine başka yöntemler deneyebilirsiniz. Örneğin o eylemi yaptığınız anı sesli bir şekilde söylemek işe yarayabilir, mesela "Ben şu an ütünün fişini çekiyorum, evet şimdi çektim, ben ütünün fişini çektim" gibi. Ya da başka bir yöntem olarak ütünün fişini çektiğinize dair fotoğraf çekebilirsiniz. Kendi yönteminizi kendiniz de keşfedebilirsiniz burada önemli olan geri dönüp defalarca kontrol etmemektir.

OKB tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Uzman desteği ile kısa sürede sonuç alınaması mümkündür.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RÜYALAR BİZE NE ANLATIYOR?

"Günün birinde hekimlerin dikkatlerini düşlerin “psikolojisi”nin yanı sıra “psikopatolojisi”ne de yöneltmek zorunda kalacakları konusunda hiç kuşku yoktur." S. Freud Eski dönemde rüyalar büyücülük ve kehanetle ilişkilendirilir, geleceğe dair bilgiler verdiği verdiği düşünülürdü. Ancak günümüzde anlıyoruz ki rüyalarımız bize geceğe dair değil geçmişe dair bir şeyler anlatmaya çalışıyor ve psikolojik olarak anlamlandırılabilen inceleme alanları oluşturuyor. Uyku en basit haliyle kişinin geçici biliçsizlik hali olarak ifade edilebilir. Uyku halindeyken zihin kendini dış dünyaya kapatılır. Zihin uyumaz ancak uyku koşulları uyanıklık koşullarından daha farklıdır bu koşullar sonucu rüyalar oluşur. Günümüzde en kabul gören görüş bilinçdışımızda bastırılan düşüncelerin rüya yoluya ortaya çıktığıdır. Ancak her görüğümüz rüya bir anlam ifade etmeyebilir. Mesela korku filmi izleyip çok etkilendiyseniz bunu rüyanızda görebilirsiniz, burada anlamlar aramak yersiz olacaktır.  Peki rüyalar ...

KEDİLERİN İNSAN PSİKOLOJİSİ VE BEDEN SAĞLIĞINA ETKİSİ

Kedi şüphesiz ülkemizde en sevilen hayvanlardandır. Öyle ki yurtdışında İstanbul kedileriyle ünlüdür. Son yapılan araştırmalar sonucundaysa kedilerin anavatnının Anadolu olduğu keşfedildi. Gerek yaptıkları şirinliklerle gerek ilginç davranışlarıyla olsun insanlara kendini sevdirmeyi hatta yaşadıkları evin bir ferdi olmayı kolayca başarırlar. Bu zamana kadar kedi almayı düşünmediyseniz ya da şüpheleriniz varsa burada saydıklarımız karar vermenize destek olacaktır.  Peki kedilerin insan psikolojisi ve beden sağlığı üzerinde nasıl etkileri bulunur? Gelin biraz bunu konuşalım. Kediler bulundukları ortamdaki gerginliği alarak sıcak bir atmosfere çevirirler. sevildiğini anlayarak bu sevgiye karşılık verirler ve sahipleriyle duygusal bir bağ oluştururlar. " Benim annem/babam kedi sevmiyordu şimdi hepmizden çok seviyor" cümlesi hiç birimizin yabancı olmadığı bir cümle olsa gerek. Kedi sevmeyen insanlar kedilerle kısa bir süre vakit geçirdikten sonra onlarla duygusal bağ kurarlar. Hi...