Stres. Eminim ki bazılarımızı bu kelimeyi okumak bile germiştir. Peki stresin aslında o kadar da korkunç oalmadığını, hatta bazen bize faydalı bile olabileceğini söylesem? İnanması fazlasıyla güç değil mi? Fakat söylediklerim doğru!
Sempatik Sinir Sistemini adını verdiğimiz (aslında pek de sempatik gibi görünmeyen) sistemin bir tepkisi olan “savaş ya da kaç”, stres, tehdit gibi durumlarda ortaya çıkan ve vücudumuzun bizi korumak adına verdiği uyarıdır. Karşılaştığımız zorluklarla en etkin şekilde mücadele edebilmemize olanak sağlamak için ismi gibi, savaşmamızı ya da o durumdan kaçmamızı ister. Bu durumlara en uygun olan şartlara da hazırlamak için de birtakım tepkilerle bizi uyarır. Örneğin çok streslendiğimizde göz bebeklerimiz büyür, kan basıncımız solunum hızımız ve terlememiz artar, ağzımız kurur, kan şekerimiz artar, bağırsaklarımız hızla çalışmaya başlar, idrar kesemizde baskı oluşur… çok da yabancı olmadığımız tepkilere evrimsel açıdan baktığımızda çok normaldir. Bu tepkiler aslında atalarımızdan bize miras kalmıştır ve tamamen bizi koruma amacı güderler. Büyük büyük atalarımızı ve yaşadıkları şartları düşündüğümüzde bu tepkilerin faydasını anlamak çok da zor olmasa gerek.
Peki şimdi diyebilirsiniz ki; biz şu an o şartlarda mı yaşıyoruz, fayda bunun neresinde? Evet o şartlarda yaşamıyoruz ama hala bize de birçok faydası bulunuyor. Araştırmalara göre stres bize güç ve cesaret veriyor. Yanlış okumadınız!
Şimdi hepimizin çok yakından bildiği Seyit Onbaşının hikayesine bir bakalım. 8 Mart 1915’te düşman askerleri Çanakkale Boğazını geçmek için saldırmıştır. Savaş sırasında oldukça umutsuz bir anda Seyit Onbaşı mekanizması bozulan 275 kilogramlık bir top mermisini sırtlanarak iki metre yükseklikte bulunan merdivenlerden çıkarmış ve İngiliz zırhını vurarak savaşın gidişatını tamamen değiştirmiştir. Daha sonra Seyit Onbaşı defalarca denediği halde aynı ağırlıktaki mermiyi kaldıramamıştır. Peki nasıl oldu da Seyit Onbaşı o mermiyi rahatlıkla kaldırdı? Bir araştırmaya göre stres, endorfin seviyesini arttırarak insanlara ağır yaralanma durumlarında dahi işlev görebilmelerini sağlamaktadır yani, güç vermektedir. Yine başka bir araştırmaya göreyse, stresli durumlarda her zaman olduğundan daha güçlü bir tepki verdiğimiz ve daha fazla mücadele edebildiğimiz görülmüştür. Evet, Seyit Onbaşı stres ve baskı sayesinde potansiyelin çok üzerinde olan bir ağırlığı kaldırabildi! Peki bu kadar uzağa gitmeye de gerek var mı? Hayır yok. Hadi şimdi önemli bir sınava gireceğimizi düşünelim, ya da topluluk önünde kalabalık ve resmi bir gruba konuşma yapacağımızı veya kocaman bir köpeğin üzerimize koştuğunu… stresli değil mi? Eminim ki bunlardan en az birini deneyimlemişsinizdir. Peki o sırada normalden daha cesur davrandığınızı, konsantrasyon ve dikkatinizin daha toplu olduğunu, beyninizin çok daha hızlı çalıştığını fark etmiş miydiniz? Stres kararında olduğunda bizi her zaman dinç tutar.
Bu yazıda her ne kadar stresin faydalarını konuşmuş olsak da olumsuz yönleri de yok değil. Stres bağışıklığımızı olumsuz etkiler, stresli olduğumuz zamanlar daha çabuk hasta oluruz. Uyku problemleri, yeme bozuklukları, mide rahatsızlıkları, kanser gibi hastalıkların büyük ölçüde yaşanılan stresli bir olaydan sonra kendisini gösterdiği bilinir. Bu nedenle hayatımızda stres dahil her şeyi kararında yaşamak, hep en güzelidir. “Azı karar çoğu zarar” atasözümüzü unutmamakta fayda var. 😊
KAYNAKÇA
Şenay Güzel, H. (2019). Stresin Psikolojisi. Ankara: Nobel Akademi Yayıncılık.
MUHTEŞEM BİR MAKALE ... SN PSİKOLOĞUMUZUN KALEMİNE VE YÜREĞİNE SAĞLIK ... BU ARADA DEVAMINI BEKLİYOR , BAŞARILAR DİLİYORUM. ÖMER ŞAMİL.......
YanıtlaSil